|
|
|
İçindekiler |
|
|
|
|
|
|
|
müjdat gündogdu |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Müjdat GÜNDOĞDU
İŞÇİ ÇIKARTMAK
EKONOMİK TEDBİR DEĞİLDİR.
Her gün çığ gibi işçi çıkarma yarışı hızla devam ediyor. İşverenler fırsatı kaçırmıyor. Devlet hala tedbir almıyor ve her gün ailesini geçindirmek zorunda olan ve çalışması gereken aile bireyleri evlerine büyük bir hüzünle gidiyor. İsçiye çık git demek kolay. Peki bu insanlar hayatlarını nasıl ikame ettirecek? Onlarında karşılamak zorunda oldukları masrafları var. İşçi günlük kazanan insandır. İşçi işini kaybettiğinde nasıl fırından ekmek alacak nasıl tencerede çorba kaynatacak malzemeyi bulacak. Evlatları okula gidiyor. İhtiyaçları var. Herkes gibi bankalara borçları var. Nasıl ödeyecekler. Kredi borçları olanlar aldıklarını nasıl ödeyecek geri vererek ve zararları kat kat artırarak mı? Bu durum uzun vadede ulusal ekonomide yoksullaşma ve sosyal patlamalara sebep olacaktır. Peki bu insanların sucu neydi? Ekonomik etkileşimden bu kadar etkilenmek onların talihimi? Türkiye son 15 yılda kaç kere kiriz yaşadı? Bu krizlerden nasıl etkilendi? Atölyeler kapandı, fabrikalar satıldı ve kapandı. Söyleyin ilk kolaylık olarak işten çıkarılan işçilerin suçu ne? Yönetim kadrolarının kurumsal olmaması ve profesyonel yöneticilerin çok az firmada olması, mı? Ülkemizde mevcut şirketlerin büyük bir kısmının aile şirketi olması neticesinde hemen içine kapanma ihtiyacını gereklilik olarak görmesi mi? İşçinin suçu ? Evet dünya da kriz var? Bizi de etkileyecek ancak nedir bu telaş ve fırsatçılık. kı¬sa va¬de¬li ma¬li çı¬kar¬lar için hemen günü de¬ğer¬len¬di¬rip, he¬men iş¬ten personel çı¬kar¬ma¬ları fır¬sat olarak görmek doğru olamaz. Dinamik bir ekonomiye sahip olmak zorundayız? Verimli ve tecrübeli işçilerden bu kadar kolay vazgeçmek doğru değildir. Bu yüzden krizi fırsata dönüştürmek şart. Ama nasıl? İşveren tarafından kapı gösterilen işçinin toplam gider kalemlerindeki maliyeti % kaç değerlendiriliyor mu ? İşçi çıkarmadan nasıl idare ederiz? diye düşünülüyor mu? Hayır Emekçi işçiler ürettiğine gönlünü veren insandır? Gü¬ve¬nil¬di¬ğinde , değer verildiğinde ,saygı duyulduğunda canını dişine takıp çalışan kim? Hemen güle güle denen işçiler değil mi? Adı üstünde kriz bu? Elamen çıkarıp fabrika kapatıp ‘‘ben yokum’’ demek ne demek? Her türlü devlet teşvikini kullanan işveren hemen pes mi edecek? Pes etmek bu kadar kolay mı? Eğer ilk fırsatta elamen çıkarıp ben işadamıyım ben patronum diyorsanız? Siz kendinizi kandırıyorsunuz? Patron olmak öyle kolay değil? Sorumluluk işi, kültür işi, görgü işi, eğitim işi. Yani sosyal sorumluluk işi halk diliyle babacanlık işi. Nasıl yani diyenlere şunu söylemek lazım? Ülkemin en meşhur edebiyatçılarından Ömer SEYFETTİN’ in Pempe İncili Kaftan adlı eserini okuyunuz. Değerler pes etmek için kullanılmamalı? Araştıracaksın sorgulayacaksın nerde hata yaptım bulacaksın? Yöneticilerini yanlış mı seçtin sorgulayacaksın. Doğru kararlara almak için ilime önem vereceksin. Teknolojiyi takip edeceksin, Eğitileceksin, Eğiteceksin, Zorlayacaksın, Araştıracaksın, İnceleyeceksin, Rekabet edeceksin. Kaliteyi üretmeye çalışacaksın? Marka olacaksın? Tercih edilen olacaksın ki ilk rüzgarda yıkılmayacaksın? Bunları yapacaksın ki ilk fırsatta gariban işçiye ‘‘ ekonomik krizden dolayı çıkardık?’’ demeyeceksin? O zaman patron olursun? İşveren olursun? Patronsan Telaş ve acelecilikle değil, sağduyu ve aklıselimlilikle meseleyi tüm boyutlarıyla ele alacaksın. Patron ihtiyaçlarını zorlayacak ve kabul ettirecek ilgili makamlara, yani savaşacak. Hemen işçi çıkarmayacak. Ülkemiz ve insanlık hep krizde her seferinde ülkeler krizlerini aşmıştır. Krizden dolayı hiçbir ülke yok olmamıştır. Psikolojik etkiler krizin derinleşmesine sebep olacaktır. Kriz çıkarılan binlerce işçi nedeniyle en çok sokağa yansıyacaktır. Türkiye krizden güçlü bir şekilde çıkabilecektir, sürecin yanlış yönetilmesi ve panik havası içinde hareket edilmesi durumundaysa; zararın boyutlarının da artacaktır. Ekonomide daralma ve ödeme güçlüğü, piyasalarda endişeye neden oldu. Endişeye gerek yok, bu ülke ne krizler atlattı. Ülkemiz krize karşı bağışıklık kazandı. Türk ekonomisi alınacak bazı ekonomik tedbirlerle bu krizi de atlatabilecektir. Türkiye'de istikrarın devam etmesi için bir güven eksikliği sorunu olduğunu muhakkak, bu durumun hemen hemen her kesim için geçerlidir. Ekonomide daralan talebin yeniden canlanabilmesi için gerekli önlemler alınmalıdır. Aşırı ve lüks tüketimine yaşanılan süreçte belirli bir dönem ara verilecektir bu dönemde insanların kriz ortamında tasarrufa yönelmesi kaçınılmazdır. Bu kapsamda her türlü ticari faaliyetin kayıt altına alınması ve vergilendirilmesi de şarttır. Kayıt dışı ekonominin bitirilmesi karşılaşılacak her türlü krizin kısa zamanda aşılmasına vesile olacaktır. KRİZ ORTAMI’ndan daha kolay geçebilmemiz için öncelikle iş ortamını iyileştirme ve güven ortamını sağlamaya yönelik reformların hızla yürürlüğe konması, dış ticaret açığımızı azaltabilmek için sanayimizin ve ihracatımızın ithalata bağımlılığını azaltacak tedbirlerin alınması ve sektörlerde verimliliği artıracak sanayi politikalarının uygulanması gerekir. Çünkü rekabet edebilmenin yolu, yüksek katma değerli üretimden ve verimlilikten geçmektedir. Verimli, yenilikçi ve rekabet gücü yüksek faaliyetleri teşvik edecek bir sanayi teşvik stratejisi uygulanmalı, teşvik sistemi bölgelere ve sektörlere göre yeniden düzenlenmelidir. Yatırım indirimi uygulaması istihdama ve ihtiyaca yönelik yatırımlarda öncelikli sektörlerin gelişmesini sağlamak üzere yeniden başlatılmalıdır. Özel sektör ile kamu arasındaki ilişkilerin yeniden tasarlanması ve sanayi envanteri sisteminin kurulmasına ihtiyaç vardır. Sanayi politikasının bir ayağı sanayicinin yüksek katma değerleri faaliyetlere yönlendirilmesidir. İstihdamın üzerindeki yükler azaltılmalıdır. Çünkü OECD ülkelerinde yükler yüzde 25 seviyesinde iken ülkemizde yüzde 42 ile istihdamın üzerindeki vergilerin en ağır olduğu ülkeyiz. Devlet yaşanan bu sıkıntı sürecinde İMF kapılarında dolaşmadan önce kısa dönemde vergi taksitlendirmesini gözden geçirmeli ve ödeme sürecin uzatmalıdır. SSK taksitlendirmeleri için aynı değerlendirmeler yapılmalıdır. Mali politikalar yakından takip edilmeli. Kriz için dünya ülkelerinin aldığı tedbirlere paralel olarak ülkemizde de gerekli tedbirler alınmalı ve krizde fırsatçılık yapanlara imkan verilmemelidir. Müjdat |
|
|
|
|
|
|